İhmal Ettiğimiz Değerimiz Türk Kahvesi

Dünyanın birçok noktasında insanlar güne iyi bir başlangıç yapabilmek için kahveyi tercih ederler. Bunun en önemli sebeplerinden birisi kahvenin içinde bulunan Kafein maddesidir. Kafein maddesi vücuda alındıktan yaklaşık yirmi dakika sonra etkisini göstermeye başlar.

Görsel Kaynağı: Pixabay

Olaya biraz teknik olarak bakacak olursak; beynimiz çalıştıkça Adenosin adlı bir madde üretir ve bu madde beyin hücrelerimizdeki reseptörlere bağlanır. Vücudumuza aldığımız Kafein maddesi bu Adenosin maddesi ile büyük benzerlikler gösterir ve bu yüzden Kafein de beyin hücrelerimizdeki reseptörlere bağlanır. Beyin hücrelerimizdeki reseptörlere ne kadar az Adenosin bağlanmış olursa o kadar az uykumuz gelir. Tüm bunların bir sonucu olarak Kafeinin uyku açıcı bir madde olduğunu söyleyebiliriz.

Kahve, su ve çayın ardından Dünyada en çok tüketilen üçüncü içecektir. Bu sebeple Dünyanın dört bir tarafında bu durumu fırsata çevirmek isteyen kahve dükkânı zincirleri ortaya çıkmış ve çok kısa sürelerde birçok insanın gündelik hayatının bir parçası olmayı başarmışlardır. Peki bu kahve dükkanları ortaya nasıl çıktı?

16. Yüzyılın ortalarında Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’un ticari merkezi olan Tahtakale’de iki kahvehane açılır. Bu kahvehaneler halk tarafından hızlıca kabul edilir ve dönemin padişahı olan Kanuni Sultan Süleyman’ın icazeti ile bu kahvehaneler imparatorluğun dört bir yanına yayılır. Kahvenin Avrupa’ya yayılması ise Venedikli bir tüccarın 1615 yılında İstanbul’da tattığı bir kahveyi beğenmesi üzerine İtalya’ya götürmesi ve kahvenin limonata stantlarında satılmasıyla başlamıştır. Limonata stantlarında satılan kahvelerin ardından 1645 yılında ilk kahvehanesine kavuşan İtalyanlar ileride kahveleriyle meşhur olacaklardır.

Dünya çapında Espresso, Americano ve Latte gibi kahveler herkes tarafından bilinirken Türk Kahvesi sadece bazı gerçek kahve tutkunları tarafından bilinir. Oysaki herkes tarafından bilinen bu kahvelerin atalarının Türk Kahvesi olması bu toprakların dünya kültürüne büyük bir armağanıdır. Bu konuda Uluslararası Kahve Organizasyonu’nun düzenlediği Dünya Kahve Konferansı gibi etkinliklerde Türkiye olarak etkin bir şekilde katılım göstermeli ve Türkiye’nin kahve kültüründe önemli bir yere sahip olduğunu tüm dünyaya göstermeliyiz.